loading

Mide Kanseri Cerrahisi

Bu kanser türü, maalesef %80 oranında uzun bir süre boyunca sessizce ve hiçbir belirti göstermeden gelişir. Erken evrede saptanması genellikle tesadüfi kontroller sırasında gerçekleşir. Bazen ülser ya da gastrit gibi problemlere benzer şikayetlere yol açabilir. Açlık hissi olmadan tokluk, mide bulantısı, kusma, iştah kaybı, kilo düşüşü, anemi, karın ağrısı, kanama (gizli veya açık) ya da yutarken zorlanma gibi belirtiler, tümör belirli bir büyüklüğe eriştiğinde ortaya çıkar.

Sık Sorulan Sorular

Mide kanseri riski kimlerde daha yüksektir?

1. ve 2. dereceden akrabaları arasında, özellikle 50 yaşından önce mide kanseri geçmişi olanlar (genetik etkenler), bazı iş kollarında çalışanlar (madencilik, tekstil, metal sektörü, boya, kimya, lastik, petrol sanayi çalışanları), midesinin bir kısmı alınmış kişiler, mide polipi, barsak metaplazisi, atrofik gastrit gibi hücresel değişiklikleri bulunanlar ve aşırı kilolu bireyler daha fazla risk altındadır.

Tanı nasıl koyulur?

En etkili tanı metodu endoskopik muayenedir. Bu yöntemle mide iç yüzeyi tam olarak görüntülenir ve şüpheli bölgelerden doku örnekleri alınabilir. Diğer tanı yöntemleri arasında mide filmi, endoskopik ultrason veya bilgisayarlı tomografi de bulunur.

Tedavi nasıl yapılır?

Mide kanserinin temel tedavisi cerrahi müdahaledir. Bu işlem sırasında mide kısmen veya tamamen çıkarılır. Midenin ne kadarının alınacağı, kanserin yerleşimine bağlıdır. Operasyon sırasında, mideye yakın lenf bezleri de çıkarılıp patolojik inceleme için gönderilir. Midenin tamamı alındığında, yemek borusu ve ince bağırsağın başlangıç kısmı birbirine dikilerek sindirim sisteminin devamlılığı sağlanır. Bu durum, kişinin yeme alışkanlıklarında geçici değişikliklere neden olur, ancak zamanla vücut uyum sağlar. Cerrahi sonrası radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedaviler bazı durumlarda tercih edilir.

Tedavi sonrası takip nasıl yapılır?

Hastalar düzenli aralıklarla kontrol edilir. İlk iki yıl her 3 – 6 ayda bir, sonrasında yıllık bazı testler tekrarlanır.